Leyleklerin Uçuşu... nefis bir gerilim. Gerilimin nesi nefis olabilir, diyenler çıkabilir. Ama kitabı bitirince anlayacaksınız. Hastaneye gittiğinizde verdiğiniz kan örneklerinin kimlere ulaştırılabileceğini düşünerek dehşete düşecek; dünyaca bilinip, çalışmaları hayranlıkla izlenen kuruluşların arkasında yatan bir gizli sebep olup olamayacağı kuşkusuna kapılacak; bu dünyada zengin olmanın arka planında yasadışı çalışmaların yer aldığını ister istemez aklınızdan geçirecek; güven duygusunun içinizde sönmeye başladığını hissedeceksiniz.
Soluk soluğa, heyecanla, korkuyla, dehşetle, olayların bağlantısıyla... kendinizi ülke ülke dolaşırken bulacaksınız. Leyleklerin uçuşunun normal görüntüsü arkasındaki sırlar, insanı ölümle karşılaştırıyor.
'Şükürler olsun bu bir hayâl gücünün satırlara akıtılmışı' diye düşünüp rahatlayabilirsiniz. Peki, ya böyle değilse!
Gerilim okumak hiç tarzım değildir. Hata üzre satın alınmış bir kitabı es geçemedim, o kadar. Şu ki, ruh sağlığını beslemeyen bu tür romanları önermek çok da doğru değil sanırım.
Naz Ferniba
Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu - İstanbul
Kitabın İncileri
Sayfa
Dünyanın çoğu kez sanıldığından da açık olduğunu, ne kadar alışılmış olursa olsun, gerçeklerin şeffaf ve canlı göründüğünü bilmiyordum. 57
Gece her zaman rahatlatmaz. 217
Ölüm düzenli olarak karşısına kim çıkarsa götürüyor. 238
İnsanın hiç unutamadığı şeyler var. 326
Dostluğumuz yaralarımızı kanatmaktan başka bir işe yaramaz. 358